19 Eylül 2016 Pazartesi

Angel Eyes (2014) Dizi Yorumu

 





   Sendromlu bir pazartesiden herkese merhabalar :)
  Bu diziyi anlatmaya nasıl başlasam bilemiyorum..Çok mu beğendim? Hayır. Peki çok mu etkilendim? Evet!
   İlk aşkın eşsiz masumiyeti var bu dizide.İlk iki bölümü gerçekten şahane.Açık konuşmak gerekirse karakterlerin büyümesini istemedim pek ama yetişkin oyuncular da izlemesi çok keyifli performanslar sergilemişler. Lakin 20 bölüm bu diziye biraz faza gelmiş. Özellikle ortalarında gerçekten sıkıldım. Ama diyorum ya o ilk 2 bölüm hatrına 40 bölüm bile izlenirdi.Size de öyle gelir mi bilmem ama sanki ilk 2 bölüm farklı son 18 bölüm farklı diziymiş gibi hissettim ben.Belki de 2 bölümü ütopik derecede güzel olması hissettirdi bana bunu.
   

    Konuya bakalım biraz da ne dersiniz? Park Dong Joo babasını kaybetmiş bir lise öğrencisi.Bir gün güzelliğinden büyülendiği ve aşık olduğu Yoon Soo Wan'la konuşma fırsatı bulur lakin kız onu hiç umursamaz.İkinci kez karşılaştıklarında bırakın selam vermeyi yüzüne bile bakmaz.Kısa zaman geçmeden Dong Joo, Soo Wan'ın kör olduğunu farkeder.Peki  bu Soo Wan'ın Dong Joo'yu tanımasına engel midir? Tabi ki hayır.İnsan en güzel kalbiyle tanır çünkü. Ve bu ikili birbirlerinde ilk aşkı tadarlar.Bir gün Dong Joo'nun annesinin ölmesi ile tüm dengeler değişir ve genç aşıklar ayrılır.Ama ne demiş  Cemal Süreya; ayrılıklar da sevdaya dahil. Çünkü ayrılanlar hala sevgili..





    Aradan 12 yılın geçmesiyle tekrar bir araya gelen Park Dong Joo ve Yoon Soo Wan için her şey eskisi gibi olacak mı?Peki kornea nakliyle artık görme yetisine sahip olan Soo Wan zamanında kalbiyle tanıdığı Dong Joo'yu gözleriyle tekrar tanıyabilecek midir? İyi seyirler :)

18 Eylül 2016 Pazar

Train to Busan (2016) Film Yorumu




      Herkese yeniden merhabalar:) Bugün bir dizi ile değil de film ile karşınızdayım.Tamam blogumuzun adı dizi rehberi ama dayanamadım ne yapayım.Güney Kore'den öyle kaliteli filmler çıkıyor ki izlemeyen bin pişman. Bunun örneklerini zaten çok gördük hatta bir çoğu bizim sinemamıza da uyarlandı.Kore'nin başarılı olduğu alanın dram olduğunu belirtmeliyim lakin bugün karşınıza bir gerilim filmiyle geldim. En azından başlarken yalnızca gerilim filmi olduğunu zannetmiştim.
 


    Train to Busan...Bir zombi gerilim filmi. Ben zombili şeyleri pek sevmem.Kaldı ki izlemeyi tercih etmem de. Bu filmi Gong Yoo oynadığı için izlemek istedim.Big dizisi dışında hiç bir projesi dikkatimi çekmemişti ama kendisini izlemek de istiyordum.Sonunda imdb puanından etkilenip bu filmi izlemeye karar verdim. Bu arada filmin imdb puanı 7.9. Sizce de çok iyi değil mi?Kesinlikle hak etmiş bu puanı,harika bir yapım olmuş.



     Filmimiz daha çok bir baba kız etrafında ilerliyor.Trenle Buson'a yolculuk yapan bir grup insanın şehri bir virüsün kaplamasıyla trende mahsur kalmaları anlatılıyor.Peki tren güvenli mi?Hayır! İlk sahnelerinden itibaren hareketli bir film ve kesinlikle sıkmıyor bırakın sıkmayı iki saat daha sürse ben izlerdim.Üstelik sadece bir kaçış hikayesi değil bu.Birbirini tanımayan insanların hayatta kalmaya çalışırken aralarında kurdukları bağ,dostluk, sevgi de söz konusu. Hele ki başlangıçta bencil ve sorumsuz görünen bir babanın kızı için ve hatta tanımadığı insanlar içi çırpınışı..Ve filme öyle bir son yapmışlar ki ağlamamak işten değil. Film boyu heyecanla gerilirken sonunda kendinizi ağlarken buluyorsunuz.Ah o son sahne...Mutlaka izleyin, iyi seyirler. Keyifli pazarlar :)

16 Eylül 2016 Cuma

Moorim School (2016) Dizi Yorumu

   



     Okul temalı olduğundan dolayı başlarda önyargıyla yaklaştığım bir dizi olmuştu.Gerçi Moorim okulu bildiğimiz okullardan değildi ama olsundu yine de sıradan bir gençlik dizisi olmasından kokmuştumdu.Nitekim başlarda sıkıldığımı itiraf etmeliyim. İlk bölümdeki ilk sahnenin yanılgısıyla Moorim okulunun sihir okulu olduğunu zannetmiştim ama beni çok şaşırtarak dövüş okulu çıktı :)) Ama dizide fantastik ögeler yok muydu, vardı. Bence güzel de bir ayrıntı katmıştı bu ögeler.


     Şimdi başlarda neden sıkıldığımı biraz açıklamam gerekirse; dizinin esas olayı en baştan beri anlaşılmış olmasına rağmen o konuya giriş yapılması biraz zaman aldı.Elbette ki karaktereri tanımak, hikayelerini dinlemek açısından gerekliydi o ilk bölümler ama siz de benim gibi sabırsızsanız, efendime söyleyeyim hemencecik esas olaya giriş yapmak istıyorsanız ilk bir kaç bölümde biraz sıkılabilirsiniz.Ama pes etmeyin ve izlemeye devam edin, sonunda izlediğinize memnun kalacaksınız. Çünkü zamanla klasik okul dizisi kıvamından çıkıp sürükleyici bir  gizeme kapılıyor dizi. Ha bu gizem çok da büyük bir gizem sayılmaz çünkü gelecek olaylar verilen fazlaca ipuçları sayesinde çok tahmin edilebilir olmuş ama yine de merakla önceden tahmin ettiğiniz o sahnelerin gelmesini bekliyorsunuz dizi içine çekmeyi başarıyor. Oyunculara gelirsek esas kızımızdansa diğer kızı daha çok sevdim ama bunu belli bir sebebi yok kanım kaynadı sadece :D Esas oğlana diyecek laf yok zaten. Oyuncuyu öncesinde To The Beautiful You dizisinde izlemiş ve ordaki şirinliğine masumluğuna hayran kalmıştım. Bu dizide tabi başrol olduğundan dolayı daha güçlü bir karaktere hayat vermiş çok da yakışmış.Neyse lafı daha uzatmayayım,iyi seyirler :)


4 Eylül 2016 Pazar

Hyde Jekyll and Me (2015) Dizi yorumu

 

     Herkese merhabalar :)
 Yayınlandığı dönem aynı süreçte yayınlan Kill Me Heal Me(2015) dizisiyle aynı konuyu taşıdığı için ve o dizinin kazandığı popülariteden dolayı biraz sönük kalmış ama en az KMHM kadar güzel bir diziyle karşınızdayım.
  İlk olarak dizinin ismine değinelim.Dizimizin adı Dr. Jekyll and Mr.Hyde isimli kısa romandan uyarlama.Konuya bakacak olursak da kitapta; etrafınca saygı gören düzgün bir insan olan doktor Henry Jekyll'in belirli zamanlarda kendisinin tam zıttı olan Mr.Hyde'a dönüşmesi söz konusu.Kişilik bölünmesi üzerine bir kitap anlayacağınız ve dizimiz konu olarak da kitaptan esinlenmiş.Tabi hikayeyi çok daha sıcak ve samimi bir halde çekmişler o ayrı.
   Şimdi biraz da dizimizin konusuna bakalım ne dersiniz :)
   Goo Seo Jin (Hyun Bin) zengin,bencil, korkak, çevreye karşı inanılmaz soğuk ve bir çok şeyden hatta bir çok kişiden nefret eden bir adam.İçine taşıdığı diğer kişilik Robin ise çok sıcakkanlı,yetenekli ve sevilen birisidir. Robin aynı zamanda yüzünü asla tanıtmamak kaydıyla çizgi roman yazarlığı yapmaktadır ve çok da ünlüdür. Goo Seo Jin ise Robin'in aslında kendi parçası olduğunu kabullenmez ve ondan nefret eder ve Robin kişiliğinin ortaya çıkmaması için elinden geleni yapar.Peki aynı adam iki farklı kişiliğiyle de tek bir kıza yani Jang Ha Na'ya (Han Ji Min)  aşık olsa ne olur dersiniz?Tabiki de büyük bir rekabet! Eee, soğuk Goo Seo Jin'in, rakibi de kişilik bölünmesi sonucu ortaya çıkan ve inanılmaz sevecen,sıcakkanlı olan Robin olunca işler pek de kolay olmayacak sanki:))


  Dram ve romantık komedi harmanlanmış çok da güzel bir dizi olmus.Hyun Bin ve Han Ji Min ise zaten çok sevdiğim oyuncular. Kesinikle izleyin efendim,iyi seyirler,güzel pazarlar :))

29 Ağustos 2016 Pazartesi

Doctors (2016) Dizi Yorumu



   Herkese merhabalar :) 2016'nın en çok konuşulan ve beklenilen dizilerinden biriyle karşınızdayım.Diziyi izlemek için bölümlerin tamamlanmasını bekledim ondan ötürü biraz geç kalmış olabilirim ama geç olsun güç olmasın değil mi ;) 
    Dizinin tıbbi bir dizi olması beni biraz korkutmuştu çünkü bu tarz dizileri yani belli bir ortamda geçen belli bir meslek grubuna odaklanan dizileri çok sevmedim hiç bir zaman. Nitekim hastane sahnelerinde önceden tahmin ettiğim gibi çokça sıkıldım ama tabi bu tamamen benim şahsi zevklerimle alakalı bir durum olduğundan siz fazlasıyla zevk de alabilirsiniz.Dizide fazlasıyla hakim olan hastane atmosferini bir kenara bırakacak olurak dizi fena değildi.Çok çok beğenemedim yani bilmiyorum belki de aşk hikayesi içime sinmediğinden. Bir eğitimci adayı olarak bu hikayenin bir öğretmen ve öğrenci arasında başlaması ilerki sahnelerde de beni rahatsız etti.Evet birbirini çok güzel seven bir çift izledim ama alan bilgimden olsa gerek pedagojik olarak yaklaşmaktan kendimi alamıyoum.Tabi kii eleştirdiğim bütün bu kısımlar benim kişisel ilgi alanlarım ve mesleki prensiplerimle alakalı.Şimdi subjektif yorumlarımı bir kenara bırakıp objektif bir yargıda bulunmam  gerekirse evet gerçekten güzel bir diziydi. Benim için en güzel kısmı Namgung Min'in iki bölüm konuk oyuncu olarak katılması oldu.Onun sahneleri hiç bitmesin istedim. İzlerken bu kadar zevk aldığım başka bir oyuncu daha yok sanırım ;)

   Diğer karkterlere bakacak olursak ben onları da sevdim. İkinci kız rolündeki Lee Sung Kyung'u zaten severim. İzlediğim tüm dizilerde bir nevi gıcık kızı canlandırmış olsa da bana hep sempatik geldi nedense. Bu nedenle onu da izlemekten zevk aldım b dizide.
   Neticede genel olarak bir izleyicinin beğenebileceği bir dizi olmuş.Lütfen benim şahsi yargılarıma göre karar vermeyin.İyi seyirler :)

27 Ağustos 2016 Cumartesi

Heart to Heart (2015) Dizi Yorumu



   Herkese merhabalar :) Dizileri izlemeden önce başrol oyuncularının benim için tanıdık yüzler olmasına dikkat ederim hep.Sanki öteki türlü o diziyi beğenmeyecekmişim gibi gelir. Heart to Heart bu yüzden sürekli ertelediğim bir diziydi çünkü iki başrolü de daha önce izlememiştim.Ama büyük bir hata yapmışım çünkü bu dizi 2015 dizilerinden favorilerim arasına girmeyi başardı.
   Daha önceki yazılarımdan da anlamışşınızdır dizileri uzun uzun anlatmayı çok sevmiyorum.Bir diziyi izlemeye ne kadar az şey bilerek başlarsanız o kadar zevk alırsınız çünkü ve bu dizi de öyle bir dizi :)



   Genel olarak psikolojik bir travma üzerine odaklanmış konu.Bir hayli asosyal toplum içine asla çıkamayan ve yüz kızarması problemi olan Cha Hong Do kendisini  iyileştirmesi için yardım istediği ve tedavinin masrafı karşılığında yanında çalışmaya başladığı pskiyatrist Ko Yi Seok 'la ilk defa kendi sınırlarını aşmaya başlayacak.
   İki başrol oyuncusu da çok tatlı,birbirlerine yakışmışlar. Konu olarak olsun,karakter olarak olsun benim çok beğendiğim bir dizi oldu.Romantik komedi olarak başlayan dizi sonlara doğru biraz da dramla harmanlarak mükemmel bir iş çıkarmış. İyi seyirler:)


25 Ağustos 2016 Perşembe

Hey Ghost! Let's Fight( 2016) Dizi Yorumu

   


   Herkese yeniden merhaba :)
Henüz finalini görmediğim bir diziyle karşınızdayım ama yazısını yazmak için de finali beleyemedim açıkçası çünkü notumu çoktan verdim; on numara beş yıldız bir dizi olmuş.


   Başrollerinde School:Who are you? dizisinden tanıdığımız Kim So Hyun ve Dream High'dan tanıdığımız Ok Taecyeon var. Ben harika bir ikili olduklarını düşünüyorum.Başta  aralarında 11 yaş olması sebebiyle biraz ön yargılı yaklaşmıştım ama çok yakışmışlar birbirlerine.




    Şimdi, esas kızımız bir hayalet ancak tek bildiği 5 sene önce öldüğü.Nasıl ölmüş ya da ailesi kim , nasıl bir hayat yaşıyordu bunların hiç birini hatırlamıyor. Esas oğlumuz ise para karşılığı hayaletlerle savaşan bir hayalet avcısı.Tesadüfen tanışan bu ikili birbirlerinin çıkarları doğrultusunda birlikte çalışmaya başlıyorlar sonrasındaysa olaylar..olaylar...

     Öncelikle karakterler çok ama çok tatlı,Konu da gayet içe sinecek şekilde işlenmiş.Severek izlediğim ve finalini sabırsızlıkla beklediğim bu diziyi herkese öneririm.
  Dizi 16 bölümlük ve şu an için 13 bölümü altyazlı olarak yayınlandı ancan 14.bölüm korede yanılmıyorsam Salı gecesi verildi,yakında muhtemelen online izleme sitelerine eklenecektir.İyi seyirler :)